EdebiyatKitap Tanıtımı

Yazar Doğan Akhanlı’yı Köln’de toprağa verdik!

ELVEDA DOĞAN AKHANLI,

ELVEDA ŞAVŞATLI ÇOCUK!

ELVEDA SEVGİLİ YAZAR ARKADAŞIM!

Hayatta bu da varmış! Sevgili Doğan seni toprağa verdik. Sesin kulaklarımda çınlıyordu. Mezarlıkta senin sessizliğin dalgalanıyordu.

Ne çok sevenin varmış be Doğan! Ermenisiyle Rumuyla, Türküyle Kürdüyle, Alevisiyle Sünnisiyle, Hıristiyanıyla Müslümanıyla, dinlisiyle dinsiziyle Anadolu’nun dürüst, vefalı, vicdanlı evlatları Almanya’dan, Hollanda’dan, İngiltere’den, Belçika’dan seni sonsuz yolculuğuna uğurlamaya gelmişlerdi. Şavşatlılar uzaktan yakından gelmiş, senin ardından yürüyorlardı.

Senin ailen, senin çocukların, senin arkadaşlarından başka 45 ayrı dernek, girişim, sivil toplum örgütü senin yasını tutuyordu.

Almanya’da Anadolu’nun evlatlarının çok cenazesini gördüm, fakat senin cenazene katılan kadar çok çeşitli dernek, girişim, çevre, örgüt görmedim. Senin ailen, senin çocukların, senin arkadaşlarından başka 45 ayrı dernek, girişim, sivil toplum örgütü seni uğurlamaya gelmişti:

Türkiye-Almanya İnsan Hakları Derneği TÜDAY, Almanya PEN Örgütü, Köln Edebiyat Evi, Köln Ermeni Toplumu, Köln Ermeni Kilisesi, Berlin Gorki Tiyatrosu, Bonn Tiyatrosu, Bauturm Tiyatrosu, Köln Tiyatrosu, Almanya Kürt Toplumu, Kürt Araştırmalar Enstitüsü, Pontus Derneği, Soykırım Karşıtları Derneği, Barış Girişimleri, Yahudi Soykırım Kararının alındığı Berlin “Wannseekonferenz Evi”, Türkiye-Almanya Kültür Forum, Köln Hrank Dink Forum, Türkiye-Yunanistan Barış Girişimi,  Uluslararası Armin T. Wegner Derneği ve diğerleri…

Doğan Akhanlı, Frankfurt Kitap Fuarı, Foto: Kemal Yalçın

Sevgili Doğan senin ne kadar çok Alman dostun varmış böyle! Senin sevgin sınırları kaldırdı bugün. Senin ardından tek bir yürek, tek bir gözyaşı, tek bir sessizlik olarak yürüdük mezarına kadar.

Sevgili Doğan ben hiçbir Türkün cenazesinde bu kadar çok ağlayan Ermeni görmedim. Sen Ermenilerin acılarını kendi acıların kabul etmiştin. Ermeniler de senin için gözyaşı döktüler bugün. Senin gibi kanserden kaybettiğimiz Adıyamanlı Sarkis Hatspanian’ın yeğeni senin  başında ağlıyordu. Bir avuç gül yaprağı ve yanında getirdiği bir torba nar tanesini serpti senin toprağının üstüne ve kendi dilince dua, etti haç çıkardı senin için…

Ben hiçbir Türkün cenazesinde bu kadar çok kederlenen Alman görmedim!

Sevgili Doğan mezarının başında Köln Belediye Başkanı’nın büyük bir çelengi vardı. Onun  yanında birlikte 1990 yılında kurduğumuz Türkiye-Almanya İnsan Hakları Derneği TÜDAY’ın çelengi duruyordu. Bauturm Tiyatrosu’nun çelengi gül sepetinin yanında duruyordu.

Sevgili Doğan yaşarken yaptığın gibi, yokluğunla, hatıralarınla, çağrışımlarınla 12 Eylül sürgünlerini, Anadolu’nun haymatlos evlatlarını, 12 Eylül öncesi ve sonrasının sol örgülerinin artık yaşlanmış militanlarını bir araya getirdin. Halkın Kurtuluşçuları, Halkın Yolcuları, Partizancılar, Devrimci Yolcular, Kürt örgütleri geçmişin tartışmalarını bir tarafa bırakmış seni düşünüyor, senin sonunun içinde kendi sonlarını görüyor, dünden bugüne, geçmişten geleceğe akan durdurulamaz akışı kafalarında canlandırıyorlardı.

Sevgili Doğan sen Anadolu’nun ve Türkiye’nin daha özgür, daha mutlu, daha refah olması için, Anadolu’nun evlatlarının kardeşçe yaşaması için, dilinden düşürmediğin “ekmek, gül ve özgürlük günleri” için hayatını verdin.

Gençliğin hapishanelerde, işkence odalarında, sorgu odalarında ve sürgünlerde geçti. Sen hiçbir zaman Türkiye’yi, Anadolu’yu unutmadın. Bugün seni toprağa verirken “Ey Anadolu, Ey Türkiye senin hasretinle kül olan Şavşatlı Doğan Akhanlı’yı hatırlıyor musun?” diye sormadan edemedim.

Sevgili Doğan, Şavşatlı Kardeşim seni bugün ikinci vatan kabul ettiğin Almanya’da, sürgünlük hayatının uzun yıllarını yaşadığın Köln’de, Melaten Mezarlığı’nda, ırkçılığa, ayrımcılığa, faşizme karşı mücadele etmiş olan Kurt Holl’un yanında toprağa verdik. Hayat ve ölüm bu komşuluğu güzel bir tesadüf olarak gerçekleştirdi.

Doğan Akhanlı’nın mezarı, 19.11.2021, Foto: Semra Çelik

Kardeşçe, insanca, özgürce yaşanabilen bir ülke ve dünya için mücadele ettin, kitaplar yazdın. Gözlerin arkada kalmasın! Senin ideallerini gerçekleştirmek kendi adıma benim görevim olsun!

İdeallerin, hasretlerin, düşüncelerin seninle birlikte yokl olmadı. Seninle birlikte toprağa gömülmedi. Kitaplarında, yazılarında yaşamaya devam edecek.

Senin kitaplarını okuyanlar, seni yaşarken öldürmek isteyenlere “Yazıklar olsun sizlere!” diyecek ve sana gönüllerinde yer vereceklerdir.

Sevgili Doğan Kardeşim, cenaze törenin iki dilli, Türkçe ve Almanca olarak yapıldı. Senin mezarının başında son arzun seslendirildi. Dedin ki:

“Ama, artık kimseye işkence yapılmadığını ya da yapılmayacağını ya da yapan olursa, yakalarına yapışılacağını bilsem, düşüncelerinden, etnik, kültürel, dinsel, cinsel kimliklerinden dolayı kimsenin öldürülmeyeceğine bir inanabilsem, belki o zaman Gurbetimle Yurdum arasında bir köprü kurulmuş olur. Sırat köprüsü kadar ince ve tehlikeli olsa da, gurbetten yurda doğru sonbahar yolculuğunu göze alırım.”

Sevgili Doğan, Şavşatlı Çocuk, Anadolu’nun dürüst, vefalı, vicdanlı evladı! Artık sen kalplerimizde, kitaplarında yaşayacaksın!

Mezarın çiçeklensin!

Elveda Sevgili Yazar Arkadaşım Doğan Akhanlı!

Bochum, 19 Kasım 2021, Kemal Yalçın