Geziler

Tayland-Vietnam Gezisi: Bölüm 4 – Phuket

Bugün 1 Ağustos 2017. Saat 21.30’da Bangkok’a döndük. Bilgisayar yanımda olmadığından bir haftadan beri gezi izlenimlerimi yazamadım. Bu akşam Bangkok’a döndük. Oğlum Şafak, “Haydi baba ödevini yap!” diyerek bilgisayarı önüme koydu. İnternet sitemi ve Facebook sayfamı oğlum düzenliyor. Gezi boyunca her akşam “Baba ödevini yaptın mı?” diye günlüklerimi yazıp yazmadığımı soruyordu. Günlük notlarımı yazdığım küçük defterimi çıkardım. Başladım yazmaya. Ödevimi bu gece bitirmeliyim. Yarın sabah Vietnam’a gideceğiz.

Resim: Phuket adası

26.7.2017 gecesi Bangkok’tan uçakla Phuket adasına uçtuk. Bizi Şafak’ın Phuket’e çalışan Taylandlı arkadaşı karşıladı. O bizim gezi rehberimiz oldu. Otele yerleştik. 28.7.2017 sabahı iki motorsiklet ile yola çıktık. Rehberimiz gezi programını yapmış. Bugün Phuket adasının koylarını, seyirlik tepelerini gezeceğiz. Puket dağlık, tepelik bir yer. Tropikal iklim bölgesi. Phuket’in yerli nüfusu 500 bin kadar. Turistlerle birlikte bir milyonu geçiyormuş. Okyanus kıyısına vardık. Dalgalar büyüktü. Denize girmedik. Koyları, seyirlik hale getirilmiş yüksek tepeleri geziyoruz. Doğa tek kelimeyle harika! Hiç görmediğim tropikal bitkiler. Dağa taş yemyeşil! Dünya ve hayat bu kadar güzelken neden savaşır insanlar?

Resim: Phuket adası, Kape Phrom Thep

Yüksek bir tepedeki seyirliktenten okyanusa bakıyoruz. Karşı yaka Hindistan ve Sri Lanka. Güzelin güzeli de varmış! Her yer birbinden güzel! En yüksek tepeye büyük bir Buda heykeli dikmişler. Başka bir tepeye geldik. Onlarca insan, Çinlisi, Avrupalısı, Asyalısı merakla fotoğraf çekiyorlar.

Resim: Phuket’te bir Buda sunağı ve dua eden bir Budist.

Tepenin üstüne bir Buda sunağı yapmışlar. Budizmdeki kutsal hayvanlardan biri olan büyüklü küçüklü renk renk binlerce fil heykeli. Buda’ya isteyen duasını yapıyor. Turuncu, sarı bir demet çiçek, turuncu bir mum ve on tane ince uzun yanma çubuğu. Sunağa yalın ayak giriliyor. Önce mum ve yanma çubukları yakılıp dikiliyor. Sonra diz çöküp dua okunuyor. Okunuyor diyorum, çünkü Buda’nın dili eski Hint diliymiş. Bu dili günümüzde sadece Budist rahipler anlıyormuş. Taylar bu dili anlamadığından önündeki metni okuyormuş.

Resim: Üst: Nai Han Sahili. Alt: Karon Sahili