EdebiyatGenel Yazılar

Meliha Aba, Meliha Aba! Misafir kabul ediyon mu?

Ayşe Yalçın Canpolat, Meliha İnce, Hasan İnce

Merdiven başına çıktı. “Buyurun, buyurun! Amanın kim gelmiş? Oğlum Hasan açıver kapıyı Kemal Aben gelmiş!” Sevincinden uçuyor Meliha Abam! “Hoş geldiniz! Buyurun, buyurun!” Elini öptüm. Sarıldım boynuna! Görüşmeyeli yedi yıl olmuştu. Ayşe Ablam da elini öptü Meliha Aba’nın. Bizi nerelere oturtacağını bilemedi! 150 yıllık işlemeli kapıdan odasına girdik. Divana oturduk. Söze hemen girdim. “Meliha Aba, 40 yılın başı Honaz’da bir konuşma yaptım. Herkesler geldi, Kürdalların hepisi oradaydı. Bi sen yoktun!  Gözlerim seni aradı! Yüreğim seni sordu! Merak ettim! “Meliha Abam iki eli kanda olsa gene gelirdi!” dedim. Meraktan çatlayacaktım! “Abla kalk gidelim! Meliha Abamı görelim. Başında bir iş mi var acaba?” dedim.

Meliha Aba aldı sözü. “ Gı Abam, sen konuşursun da ben dinlemeye gelmek istemez miyim? Belediye hoperlörleri ‘Honazlı ünlü yazar Kemal Yalçın konuşma yapacak, Honazlılar davetlidir!’ diye ilan edince bi hoş oldum! Sevincimden yerlerimde duramadım. Şuramda, burnumun dibinde bi çıban mı ne çıktı! Doktora gittik geldik! Bu yüzden gelemedim! Sen konuşursun da ben gelmez miyim gı Abam! Aklım fikrim sendeydi! Gidenler anlata anlata bitiremedile! Kemal beni merak etmiştir. Mutlaka beni ziyarete gelir, dedim. Ben seni bilmez miyim! Sen Honaz’da konuşurken hep aklıma bağ beklerkenki hallerin geldi gözümün önüne!”

Ben aldım sözü yeniden: “Meliha Aba, ne getireyim sana diye düşündüm. Meliha Abam kitap okumayı sever diye bu Emanet Çeyiz kitabımı getirdim sana!”

Meliha Abla oğlu Hasan ile

“Gı Kemal, neye zahmet ettin sen Abam? Senin kendin hediye benim için! Ali Abem de kitap okumayı severdi. Ben ondan öğrendim kitap okumasını! Sağ ol! Ellerine sağlık! Okurum kitabını! Gı Abam sen nasıl yazıyon bu kitapları? Allah nazardan saklasın! Sen başka şey düşünme! Sen durma yaz, biz de okuyalım! Maşallah benim Kemalime! Aşanım sen nasılsın Abam?”

Kürdalların Meliha Abam yani Kürt Alilerin Meliha Ablam benim çocukluğumda, bağlarının sekisindeki koca sakızın koyu gölgesinde sürekli nakış işlerdi. O zamanlarda 50-60 yıl önce Honaz Dağı’nın doruklarından yaz kış kar eksik olmazdı. Dinana Çayı’nda  harıl harıl buz gibi kar suları akardı. Bağrasındaki bağlar, bahçeler, kirazlar kar sularıyla sulanırdı! Bağların kenarlarından şırıl şırıl sular akardı. Baharın bağların kenarlarında mor zambaklar açardı. Kürdalların bağı çok ünlüydü. Ağalık vardı o zamanlarda. Kürdalların Bağı, ağaların bağı demekti. Başucundaki arıktan su eksik olmazdı. Sekideki havuzda daima su bulunurdu!

 

Meliha Abam çok güzeldi. Honaz’ın en güzel kızlarından biriydi. Güzelliği diller destan olmuştu. Ben Meliha Abamı çok severdim. Bana bilmeceler sorardı. Masallar anlatırdı. Maniler söylerdi. Bağ bekleme şarkıları öğretirdi. “Bağa girenler / Üzüm çalanlar / Vardırtman beni/ Döverim seni” şarkısını Meliha Abamdan öğrenmiştim. “Hadi Abam çık şu ağaca da bi seslen! Hırsızlar bağlarımıza girmesinler,” derdi. Ben hemen çıkardım ağaca, “Bağa girenler” şarkısını söyledim.

Derelerden sel gibi, tepelerden yel gibi geçti zaman! Bu günlere geldik salimen! Çok şükür bu günleri de gördük! Honaz Belediye Başkanı Sayın Yüksel Kepenek 11 Kasım 2019, Pazartesi günü, Honaz Belediyesi Halk Eğitim Merkezi Salonu’nda “Atatürk ve Mübadele” konulu bir konferans düzenlemişti. Çok mutlu oldum. Salon doldu taştı. Meliha Ablam gelmemişti.

14 Kasım 2019 günü Meliha Ablamı ziyaret ettim. Emanet Çeyiz romanımı hediye ettim. Kitabımı bağrına bastı! “Okurum ben bu kitabı!” dedi. Kürdalların Ali Erşan, Meliha Ablamın ağabeyidir. Benim bütün kitaplarımı okur, düşüncelerini bana söylerdi. Allah rahmet eylesin! Çok iyi bir insandı. Ali Ağabey Emanet Çeyiz’i çok beğenmişti. “Kemal Abem, kalemine sağlık! Su  gibi akıyor kitap. Akşamdan başladım, sabaha kadar bitirdim. Honaz’da olup bitenleri aynen yazmışsın! Aferin sana abem! Hep böyle yaz! Doğruya doğru, yanlışa yanlış!” demişti.

Meliha Ablam ile işlemeli kapı önünde

Meliha Ablam ile işlemeli kapı önünde fotoğraf çektirdik. Kitabımı bağrına bastı. Merdiven başından “Gene gelin, gene gelin! Unutman beni!” diyerek bizi uğurladı. “Unutur muyum ben seni güzel Abam!” diye elini öptüm. “Bağa girenler / Üzüm çalanlar / Vardırtman beni!” şarkısı kulaklarımda çınlıyordu! Benim romanlarımda Meliha Abamın izleri çoktur! Çok teşekkür ederim sana Meliha Abla! Sağlıklı günler dilerim sana! Hoşça kal! Sağlıklı kal! 15 Kasım 2019, Denizli, Kemal Yalçın

Not: Bu kez Honaz’daki akrabalarımın hepsini ziyaret edemedim. Onları da bir gün ziyaret edip, anılarımı tazeleyeceğim.

Foto: Ayşe Yalçın Canpolat ve Hasan İnce