Genel YazılarYazılar

Alman İmparatoru II. Wilhelm, 1898’de, Şam’da, Selahattin-i Eyyübi’nin mezarı başında konuştu

Alman İmparatoru II. Wilhelm, 1898’de, Şam’da, Selahattin-i Eyyübi’nin mezarı başında “300 MİLYON MÜSLÜMANIN DOSTU OLARAK KALACAĞIM” dedi. Müslümanların ve Arapların kalbine girdi.

Geçmiş bugünün önsözüdür. Alman İmparatoru Kayzer II. Wilhelm 18 Ekim 1898 tarihinde ikinci kez İstanbul’u ziyarete gelmişti. Çok görkemli törenlerle karşılandı. İstanbul’dan sonra Kudüs’ü ziyaret etti. Kudüs’ten sonra Şam’a geçti. Burada da çok büyük törenlerle karşılandı. Bedevi Şeyhlerinin giydiği özel kıyafetiyle Selahattin-i Eyyübi’nin mezarını ziyaret etti. Çelenk koydu. Büyük bir gümüş şamdan astı. Selahattin-i Eyyübi için çok pahalı nadide mermerden bir mozele sipariş etti.

İmparator II. Wilhelm Selahattin-i Eyyübi’nin mezarı başında ünlü konuşmasını yaptı. Sultan Abdülhamit’e gösterdiği büyük misafirperverlik nedeniyle teşekkür etti. Coşkulu bir ifadeyle, Sultan Abdülhamit’in dini önderi olduğu 300 milyon Müslüman’ın her zaman dostu olarak kalacağının sözünü verdi. Konuşmasında “Eğer oraya herhangi bir dinim olmadan gitmiş olsaydım, kesinlikle Müslüman olurdum,” dedi.

Kayzer II. Wilhelm Kudüs’e Müslüman Hacı kıyafetiyle girdi. Ekim 1898

Bu sözleriyle Alman İmparatoru Kayzer II. Wilhelm Arapların, Müslümanların hayranlığını, sevgisini kazandı. “Der Reichsbote” adlı Alman gazetesi Arapların Şam’daki konuşmanın etkisiyle İmparator ve eşini, “Bunlar kral değil melek” diyerek kalplerine bastıklarını, bazı Arapların ise “Alman İmparatorunu görünce sanki peygamberi görmüş gibi oldum,” dediklerini yazmıştı.

Nereden nereye?

Alman İmparatoru Kayzer II Wilhelm “Weltpolitik”, dünyaya açılma siyasetini 19. yüzyılın son çeyreğinde uygulamaya koyduğunda dünya zaten İngiltere, Fransa ve Rusya arasında paylaşılmıştı. Denizlerin hâkimi İngiltere idi. Alman İmparatorluğu Afrika’da birkaç sömürge elde edebilmişti. Fakat hızla gelişen Alman sanayiine bu yetmezdi. Almanya’ya büyük pazar ve hammadde kaynakları lazımdı.

Almanya’nın nüfuz edebileceği en uygun alan Osmanlı İmparatorluğu idi. Alman İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu’na nüfuz edebilmek için Anadolu ve Bağdat Demiryolu imtiyazlarını, Osmanlı Ordusu’nu Prusya Ordusu tarzında yenilemeyi, silah ticaretini, borç verme yollarını ve İslamiyeti çok iyi kullandı.

Alman İmparatoru Kayzer II. Wilhelm Osmanlı Sultanı Abdülhamit’in resmi konuğu olarak ilk kez İstanbul’a 1889 yılında gelmişti. Kayzer ve eşini misafir etmek için Merasim Köşkü inşa edilmişti.

Kayzer Wilhelm eşi Victoria ile birlikte 18 Ekim 1898 tarihinde ikinci kez İstanbul’u ziyarete geldi. Çok büyük törenlerle karşılandı. İmparatoriçe Victoria’nın deyişiyle “bin bir gece masalları” ortamında ağırlandılar.

 

İmparator II. Wilhelm İstanbul’daki görüşmeler tamamlanınca eşiyle birlikte Kudüs ve Şam’ı ziyaret etti. Kayzer Willhelm Kudüs’e Müslüman hacılarınkine benzer beyaz ipekliden yapılmış özel bir kıyafetle girdi. Tozlu hacı yolunda diz çöktü ve dua etti. Bu davranışıyla Müslümanları derinden etkiledi.

İmparator II. Wilhelm Sultan Abdülhamit’le görüşmelerinde Bağdat Demiryolu imtiyaz hakkının Almanlara verileceğinin sözünü aldı. Osmanlı ordusuna büyük miktarda silah sattı. Almanya’ya zaferle döndü.

İstanbul Sultanahmet Camisi önüne yapılan Alman Çeşmesi’nin açılışı

Alman Çeşmesi ya da Kayzer Wilhelm Çeşmesi neyin hediyesiydi?

İmparator Kayzer Wilhelm Bağdat demiryolu imtiyaz hakkının Almanya’ya verilmesinin şerefine İstanbul’da Sultanahmet Meydanı’ndaki Alman Çeşmesi’ni hediye etti. Çeşme Ayasofya Camisi’nin önüne değil, özellikle Sultanahmet Camisi’nin önüne dikildi.

Sultan Abdülhamit de İmparator Kayzer Wilhelm ve eşi Viktroria’ya toplam değeri 30 milyon frank kadar olan çok değerli hediyeler verdi.

İmparator Kayzer Wilhelm’in Şam’da yaptığı konuşmada dünyadaki 300 milyon Müslüman’ın koruyucusu olacağını ilan etmesi, kolonilerinde 100 milyon kadar Müslüman bulunan İngiltere ve Fransa’yı çok kızdırdı. Bunun hesabı Birinci Dünya Savaşı sonunda görüldü. Dünyayı yeniden paylaşmak için yapılan Birinci Dünya Savaşı Alman İmparatorluğu’nun, Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun ve Osmanlı İmparatorluğu’nun sonu getirdi.

Geçmiş bugün önsözüdür. Bugünü anlamak,  yarınları kurabilmek için bu önsözü iyi okumak ve iyi anlamak gerekir.

Bochum, 28 Mayıs 2020, Kemal Yalçın

Fotoğrafları ve bilgileri “Osmanlı İmparatorluğu’nda Nüfuz Mücadelesi – Anadolu ve Bağdat Demiryolları”, Prof. Dr. Murat Özyüksel, İşbankası Kültür Yayınları” adlı kitaptan aldım. Sayın Murat Özyüksel’e çok teşekkür ederim.

Başlıktaki fotoğraf:  Alman İmparatoru Kayzer II. Wilhelm Osmanlı Üniforması içinde.