Şiirler

Dostluk ve barış şiirleri

NEREDE BAŞLAR BARIŞ?
Barış,
önce içimizde başlar
kendimize karşı.

Barış,
annenin dilinde,
sütünün akında başlar.

Barış,
konacak isimde
edilen duada başlar.

Barış,
oyunda, oyuncakta
öğretilen şarkıda başlar.

Barış,
kundakta, kucakta
barış, yuvada, okulda başlar.

Barış,
bayramda seyranda
barış, giyimde kuşamda başlar.

Barış,
yazılan tarihte
okutulan kitaplarda başlar.

Barış,
bilimde, teknikte
barış, gerçeğin ölçüsünde başlar.

Barış,
komşunun evinde,
toplumun vicdanında başlar.

Barış,
renkte, seste, çizgide
barış, dikilen heykelde başlar.

Barış,
tüten bacada,
dönen çarkta başlar.

Barış,
Sevgide, sevide
Barış, düşünen beyinde başlar.

Barış,
inançta, ibadette
barış tapınakta başlar.

Barış,
güzele, doğruya
hayranlıkta başlar.

Barış
tasayı, kıvancı, sevinci
paylaşımla başlar.

Barış insanı,
barış dünyayı,
barış evreni sevmekle başlar.

Herkes başlayabilir barışa
Herkes soluyabilir barışı
Herkes ilk adımı kendi atmalı
Küçük küçük, nakış nakış
1997

 

 

MELİNE

Gözlerine ne zaman baksam
Mavi bir su akar
İstanbul şarkıları içinden.
Senden duydum
Bu şarkıların gizemli hüznünü,
Senin şarkılarında gördüm
Sessizliğin gözyaşını.
Yüreğime köz düştü
Yakar can evimin düşlerini.

Sana hangi gülleri getireyim, Meline?
Hangi renklerle donatayım evreni?
Nakışlara, şarkılara, çiçeklere bile sinmiş
Seksen yıldır dinmeyen
O korkunç yaranın acısı!

Kim kopardı ham meyveyi Ararat’ın dalından?
Kim ekti bu barbarlık tohumunu dağa taşa?
İkimiz bu toprağın çiçek açmış dalıydık
Seni kırdılar güpegündüz,
Öfkem suskunluğumadır.
Ani’de açmaz artık bahar sensiz!

Bu Boğaz mavi miydi, Meline?
Bu Boğaz hep mavi miydi
sen bildin bileli?
Bu şarkılar, bu ezgiler
Bu hamparsum notaları
Hep ağlar mıydı Bizans’tan beri?
Nasıl da yalnız kalmışım,
Nasıl da aldatılmışım
Senin yalnızlığında.

Ben yenile görüyorum
Tarihin çığlığını
Senin dinmeyen özleminde.
Sen varlığımın vazgeçilmezliği,
Toprağımın bereketisin.
Ne dostluk olur, ne kardeşlik
Senin yüreğin
Benim yüreğimde
Özgürce gülene dek.

1994