Meptuplar ve Yankılar

Ragıp Zarakolu “Tek Kanatlı Kartal” kitabını Artı Gerçek’te tanıttı.

Bu başlığı kendi jübile sözlü tarih kitabı için kullanması daha uygun olmuş. Kemal Yalçın önemli bir sözlü tarih arşivi oluşturdu.

Stockholm. Araştırmacı Feyyaz Kerimo, sağ olsun, kendine ısmarlarken, sözlü tarihçi Kemal Yalçın’ın “Tek Kanatlı Kartal” adlı Bir Zamanlar Yayıncılık’tan çıkan yeni kitabını benim için de eklemiş. Bu kitabı bir anlamda Kemal Yalçın’ın jübile kitabı olarak da niteleyebiliriz.

Kemal Yalçın’ın ikinci sözlü tarih kitabı olan “Seninle Güler Yüreğim” tiyatroya uyarlandı, ABD’de bir çok yerde Türkiyeli Ermeni toplumu tarafından sevgiyle karşılanarak sergilendi, yüreklerine dokundu.

Kemal Yalçın, “Tek Kanatlı Kartal” başlığını ilkin erken kaybettiğimiz sevgili Sarkis Hastpanyan’ın yaşamını konu alan bir kitap için kullanmayı düşünüyordu.

Bu başlığı kendi jübile sözlü tarih kitabı için kullanması daha uygun olmuş. Kemal Yalçın önemli bir sözlü tarih arşivi oluşturdu. Bu arşivi akademik bir kuruma teslim etmesini de çok yerinde buldum. Birçok araştırmacı çok önemli bir kaynak olacak.

Kemal Yalçın’ın tanıklıklarını kayda geçtiği birçok değerli survivor/sağ kalan kitabın çıkma sürecinde yaşamını yitirdi.

Resmi tarih tarafından yok sayılan Ermeni toplumunun katkılarıyla ülke belleğine yeniden kazandırılmasında, Bir Zamanlar Yayıncılığın editörü Osman Köker’in önemli katkısı oldu. Orlando Carlo Calumeno ile birlikte hazırladığı 100 yıl önce Ermeniler Sergisi ülke içinde ve dışında önemli bir başlangıç oldu. Daha sonra bir dizi önemli kaynak ile devam etti bu yayıncılık, galeriye de sahip. Benim en sevdiğim kitaplardan Rita Kuyumcuyan’ın, “Gomidas/Deliliğin Arkeolojisi”, Teotig’in “Ermeni Matbacılık Tarihi”, “İstanbullu Rum Ressamlar” aklıma ilk gelenlerden.

Osman Köker ile 1992 yılında Özgür Gündem gazetesinde birlikte çalışmıştık. Dış haberler editörüydü. 12 Eylül’ün siyasal tutsaklarından biriydi. Ayşe Nur gibi erken kaybettiğimiz sevgili eşi Neşe Ozan’ı, arkadaşı Zeynep Herkmen ile birlikte 1980’li yılların başlarından hatırlıyorum. Belge için Livia Rokach’ın “İsrail’in Kutsal Terörü” kitabını tercüme etmelerini istemiştim. Neşe Ozan İnsan Hakları Derneği’nden, Azınlık Hakları Komisyonunda değerli çalışmalar yapmıştı. Yine Zeynep Herkmen için, 1994 yılında bir suikasta uğrayarak yaşamını yitiren sevgili Lissy Schmidt’in “Özgürlüğün Bedeli” adlı Irak Kürdistanı’ndaki Körfez Savaşı sonrası durumu anlatan kitabını tercüme etmişlerdi Belge için. Ve 28 Şubat’ın mahkemelerinde bulmuşlardı kendilerini. Bir de çevirmen arkadaşım Jülide Değirmenciler’in kuzeni çıkmaz mı?

Rosa Luxemburg Vakfı’nın düzenlediği toplantıda Kemal Yalçın’ın kitapları için de stand açılmıştı.

Kemal Yalçın’ın birçok sözlü tarih kitabının Türkiye okuruna ulaşmasını sağladı Bir Zamanlar Yayıncılık. Doğan Yayıncılığa muhtaç olma durumundan kurtardı. Yoksa sadece diasporadaki Ermeni, Süryani toplumları içinde kapalı devre dönem kitaplar olurdu bunlar.

Sevgili Kardeşim Sarkis Hatspanian’ı saygı, sevgi, şükranlar anıyorum. (Kemal Yalçın)

Seninle Güler Yüreğim” kitabını bastığı halde Doğan Yayıncılık, hatta tanıtımın basına dağıttığı halde, imha etmişti. “Emanet Çeyiz” kitabının yeni basımı için sözleşme yaptığı halde, basmamıştı.

Bizim Jean Claude Kebapçıyan ve Raffi Hermonn Arax ile birlikte Fransız Senatosunda düzenlediğimiz, Türkiye tarafından Mete Tunçay, Oral Çalışlar, Baskın Oran (tebliğle katılmıştı), Murat Belge (Kanser olduğu için katılamamıştı) (*), Ermenistan tarafından Erivan Soykırım Müzesi müdürü Lavrenti Barsaghian, gazeteci Agop Çakıryan, eski dışişleri bakanı Gerard Liberidian’ın katıldığı diyalog toplantısı başını yemişti Kemal Yalçın’ın Doğan Kitapçılıktan çıkacak olan kitaplarının.

Ünlü Cezayir halkı savunucusu efsanevi gazeteci Henri Alleg’in başkanlık ettiği ve Fransa’da Cezayir’deki suçlarından dolayı özür dilemeli dediği bu toplantıdan sonra, Fransız Senatosu Ermeni soykırımı gerçeğini kabul etmiş, bu ise Ecevit/Bahçeli hükümetinin alarma geçmesine neden olmuştu.

Alarm zillerini çalan da Doğu Perinçek’ti. Hatta bu konferansın isteyen herkese verilen tebliğlerini, “ele geçirdik” deyip, izin almadan yayınlamıştı.

Sadece Kemal’in kitapları kurban edilse! Devlet Bahçeli başkanlığında ünlü Asılsız Soykırım İddiaları İle Mücadele Koordinasyon Kurulu kuruldu. Seyfo, soykırım konuları TC’nin milli güvenlik meselesi haline getirildi. Adeta bir soykırım inkâr sanayii oluştu.

Böylece Kemal’in kitapları Türkiye okurundan on yıl kadar uzak kalmıştı. Kemal Yalçın’ın Emanet Çeyiz, Seninle Güler Yüreğim, Sarı Gelin, Seyfo, Anadolu’nun Evlatları, Hayatta Kalanlar, Süryani Halk Kahramanı: Şemun Hanne Haydo adlı kitaplarına Bir Zaman Yayıncılık’tan ulaşmak mümkün şimdi.

Ama benim için en gözde kitabı, İş Bankası yayınlarından çıkan, Haymatlos / Dünya Bizim Vatanımız. (2011) Nazi döneminde Türkiye’ye gelen, akademik dünyanın, tiyatronun, operanın modernleşmesine katkı sunan bilim, sanat, müzik ve kültür insanlarının hikâyesi. Özellikle, Türkiye’yi terk etmeyen, müzik öğretmenlerinin yetişmesine katkı sunan Eduard Zuckmayer’in öyküsü. Onun yetiştirdiği müzik öğretmenleri sayesinde klasik müziğe aşık oldum. Emekli olduktan sonra da Gazi Eğitim Enstitüsünde kendisine tahsis olunan odada yaşamaya devam etti. 12 Mart darbesinde sonra “Balyoz Harekâtı” sırasında okulu gece yarısı basan askerlerin odasına dalması üzerine sekteyi kalpten gitti Zuckmayer. (**)

(*) Bk: Ragıp Zarakolu (Derl.), Sivil Toplumda Türk-Ermeni Diyaloğu / 1984-2005, Pencere Yayınları 2008.

(**) Zuckmayer’e ilişkin olarak şu yazıma bakılabilir.