EdebiyatEğitim

NEDEN DEPREMZEDELERİN ÇOĞUNLUĞU AKP VE ERDOĞAN’I SEÇTİ?

DEPREM FELAKETİ SEÇMEN TERCİHLERİNİ NASIL ETKİLEDİ?

Depremden en çok etkilenen 10 ilde CHP’nin oyları 2018’e göre arttı. CHP oyları en çok K.Maraş, Adıyaman, Malatya, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep’te arttı. Aynı illerde AKP’nin oyları ise 2018’e göre ortalama %5 azaldı. AKP en çok K.Maraş, Malatya, Şanlıurfa’da oy kaybetti. Erdoğan’ın aldığı oylarda tüm deprem bölgesinde biraz düşüş oldu.

AKP’nin ve Erdoğan’ın oylarında 2018’e göre düşüş var. Fakat sonucu belirleyecek kadar değildir.

CHP deprem bölgesi genelinde oyunu kısmen de olsa artırdı. Fakat bu oranlar sonucu belirleyemedi.

KAHRAMANMARAŞ DEPREMİNDEN SONRA ERDOĞAN VE AKP ÇOK ELEŞTİRİLMİŞTİ

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlere geç müdahale edilmesi, deprem fonuna biriken 38 milyar doların depreme dayanıklı evlerin yapımında değil de duble yol yapımında kullanılması, askerlerin kışlasından depreme yardım için çıkarılmaması, arama ve kurtarmalarda particilik yapılması, Kızılay çadırlarının parayla satılması, afet yönetim sürecinde yaşanan aksaklıklar, AKP iktidarına ve Erdoğan’a son zamanlarda yöneltilen en sert eleştirilerin başında geliyordu.

Depremlerin en çok etkilediği 10 şehirde yaşayan afetzedelerin eleştirilerinin ve hükümetin afeti yönetme şeklinin seçmen davranışını nasıl etkileyeceği merak ediliyordu.

Depremzedeler eleştirdikleri iktidara ve Erdoğan’a beklenen tepkiyi vermediler.

Seçimlerin genel sonuçlarına bakıldığında AKP’nin 2018’e göre oyu beş puan azaldı.

Ancak Cumhur İttifakı Meclis’te yine çoğunluğu sağladı.

Deprem bölgesindeki şehirlere baktığımızda, her ne kadar oy oranı düşse de AKP, Diyarbakır dışındaki her şehirde birinci parti.

İnsanların 15- 20 yılda şekillenmiş siyasi tercihleri 3-4 ayda kökten değişemez. Deprem bölgesindeki insanların siyasal tercihleri ortalama %55-60 oranında AKP ve Erdoğan yönündeydi. 2018 seçimlerinde AKP ve Erdoğan bu bölgeden en yüksek oyu almıştı.

Depremzedelerin siyasal tercihlerinde AKP aleyhine ortalama %5 ile %10 arasında değişiklik oldu. Bu değişiklik sonucu etkilemiyor fakat dikkate alınması gereken  önemli bir değişikliktir.

NEDEN DEPREMZEDELERİN ÇOĞUNLUĞU AKP VE ERDOĞAN’I SEÇTİ?

Deprem bölgesinde AKP bilinçli bir şekilde ayrımcılık, particilik yaptı. Türkiye’den ve dünyadan gelen yardımların çoğunu kendi örgütü olan AFAD eliyle dağıttı. Yardımların dağıtımında öncelik kendi taraftarlarında idi.  Çadırların dağıtımında öncelik kendi taraftarlarında idi. Arama ve kurtarmalarda öncelik kendi taraftarlarında idi.

Yardımlar ulaştırılırken merkezi hükümet hep veren el oldu, o algıyı güzel yönettiler.

DEPREM BÖLGESİNDE AKP’Lİ OLMAK BİR AYRICALIK İDİ

Deprem bölgesinden AKP’li olmak bir ayrıcalık idi. AKP’li olmak imtiyazlı olmaktı.

Deprem bölgesinde çok yaygın bir kadercilik vardı. Evi yıkılmış, yakınlarını kaybetmiş insanların çoğunluğu bu doğal felaketi “Allah’ın işi, alın yazısı, kader,” olarak görüyordu, hâlâ da böyle görüyor.

Deprem bölgesindeki araştırmalarım sırasında birçok insan depremi kader olarak görüyor, kimileri İstanbul Sözleşmesi nedeniyle Allah’ın kullarını cezalandırdığını bile söylüyordu.

Kendilerini imtiyazlı gören insanlar, Kılıçdaroğlu’nu seçerlerse ellerindeki bu imtiyazlı durumu kaybedeceklerini düşünebildiler ve siyasi tercihlerini buna göre yaptılar.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, yıkık veya ağır hasarlı binalardan eşyalarını alamayan depremzedelere 30 bin lira nakdi destek verileceğini açıklamıştı.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), ağır hasarlı binaların ev sahiplerine karşılıksız 13 bin lira, ağır hasarlı binaların kiracılarına ise 5 bin lira yardım yaptı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yardımlar için 100 milyar liralık kaynak ayrıldığını duyurmuştu.

Depremzedelerin bazıları bu yardımların devletin kasasından değil, sanki Erdoğan’ın cebinden veriliyormuş gibi düşündü. Erdoğan giderse bu yardımların kesileceği korkusu bilinçli olarak yaygınlaştırıldı.

 

Devletin verdiği sosyal yardımların Erdoğan giderse kesileceği korkusu etkili oldu. Birçok insan Erdoğan’ı zengin, Kılıçdaroğlu’nu fakir görüyordu.

Depremzedelerin birçoğu Millet İttifakı ve Kılıçdaroğlu’nu böyle bir yardım yapabilecek pozisyonda görmüyorlar. Ellerinden tutabilecek bir alternatif olarak görmüyorlar.

Özellikle son haftalarda basın kuruluşlarında deprem bölgesinin farklı şehirlerinde “hızla yükselen kalıcı konutlara” dair görüntüler yer alıyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 10 Mayıs’ta deprem bölgesinde 144 bin konutun inşasına başlandığını açıklamıştı.

İnsanlar başlanmış inşaatların Erdoğan tarafından bir yıl içinde tamamlanacağına inanıyor.

Bu propaganda depremzedelerin siyasal tercihlerinde çok etkili oldu.

 

ADIYAMAN BÖLGESİNDE MENZİL TARİKATI ÇOK ETKİLİ OLDU

Adıyaman’a, Kahta’ya giden insanların çoğunluğu daha dolmuş ve otobüs durağına iner inmez Menzil tarikatının adamlarıyla karşılaşır. “Menzile mi gideceksin?” diye sorarlar.

Menzil tarikatı başta Adıyaman olmak üzere tüm Türkiye’de örgütlenmiştir. Menzil köyüne duble yol yapılmıştır. Türkiye’de kaç köyün yolu dubledir?

Menzil tarikatının şeyhini görmek için hafta sonlarında 80-100 otobüs mürit gelmektedir.

Menzil tarikatının bir müridinin Erdoğan hükümetinde bakan olduğu basında televizyonda çok yazıldı, söylendi.

Menzil tarikatı Menzil Arama Kurtarma Örgütü kurdu. Mavi Renk Üniforması olan bu örgüt deprem bölgesinde AFAD ile birlikte çalıştı.

Menzil tarikatı AKP ve Erdoğan’a tam destek verdi.

Menzil tarikatının tam desteğine rağmen Adıyaman’da AKP’nin oylarında düşüş olması dikkat çekicidir.

 

“BİZ GİDERSEK TERÖR GELİR” PROPAGANDASI ETKİLİ OLDU

Erdoğan ve AKP tüm devlet imkanlarını, televizyon kanallarını, yandaş basını kendi çıkarına kullandı. TRT 27 saat Erdoğan’a, 30 dakika Kılıçdaroğlu’na söz verdi.

Erdoğan yandaşı televizyonlar, gazeteler, dergileri kullanarak her türlü yalan, karalama, aşağılama, korkutma, kendinden olmayan herkesi hain ve düşman gösterme faaliyetlerini yürüttüler.

“Kılıçdaroğlu Kandil’den emir alıyor!” yalanını bilerek tekrarladılar.

“Biz gidersek terör gelir!” korkusunu yaydılar.

Bu yalanlar, karalamalar hem deprem bölgesinde hem de Türkiye ve yurtdışında etkili oldu.

 

NE YAPILABİLİR?

28 Mayıs 2023  günü Cumhurbaşkanlığı İkinci Tur Seçimleri yapılacak.

Seçmenler Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasında seçim yapacak.

Seçmenlerle bire bir konuşmak, gerçekleri anlatmak gerekiyor.

Deprem bölgesindeki insanlara verilmiş hakların geri alınmayacağının garantisi verilmeli ve buna inandırılmalıdır.

Önümüzde 10 gün var.

Her gün önemli bir zamandır.

Zaman  bize uymaz, biz zamana uyacağız.

Çok ama çok çalışmalıyız.

Dert bizde derman kendi ellerimizdedir.

Bochum, 18 Mayıs 2023, Kemal Yalçın